Eğitime sağladığı yenilikçi katkıları ve Yozgata olan eşsiz sevdası ile bildiğimiz Doç Dr. İbrahim ERDOĞAN’ın başlatmış olduğu “Yozgatımıza neler yapılabilir” konulu toplantının bu ayki ev sahibi Milletvekilimiz Abdulkadir AKGÜL ve imrenilir hizmetleriyle yıllarca başkanlığını yaptığı TESKOMB’du. Yozgat Valimiz Kemal YURTNAÇ, Milletvekillerimiz Abdulkadir AKGÜL ve Yusuf BAŞER’inde katıldığı bürokrat, akademisyen, gazeteci ve sivil toplum platformlarından iştiraklerle gerçekleşen buluşmada bireysel ve kurumsal katkılar konusundaki vaadler ve fikirler dinlenildi, görüşme ve etkileşim imkanları masaya yatırıldı.
Yozgatlılar arasında dürüst ve yardımsever kişiliği ile hemşehrileri için sürekli koşuşturan sevilen değerimiz TSE Genel Sekreteri Doğan YAZAR ile fedakar katkılarıyla imkanları kısıtlı bir çok hemşehrimizin çocuklarını yerleştirdiği sertifikasyon programlarıyla iş ve meslek sahibi olmalarını sağlayan Doç. Dr. İbrahim ERDOĞAN gibi icraat sahibi iki emektarımızın sorunlarımıza yönelik çözüm önerileri yine tartışılmaz güzellikteydi. 
Kültür, tanıtım, yardımlaşma ve dayanışma konularında sahip olduğu ekonomik imkanlar ve fedakar katkılarıyla Ankara bürokrasisi ve iş dünyasının dürüst kimliğine çok güvenerek sevdiği Yozgat Demokrat Dernekler Federasyonu Başkanı İbrahim ÇETİN’in de icraatları dikkat çekiciydi. Her ay imkanı kısıtlı bir hemşehrimizin tüm masraflarını çekerek yaptığı düğünler, renkli futbol turnuvaları, yöresel yemek geceleri, piknik ve aşure programları ile sıkıntılı hemşehrilerimize ekonomik yardım, öğrencilere verdiği burs ve istihdama yönelik samimi koşuşturmalarıyla bilinen Başkana, federasyonunun örnek çalışmalarını dahada genişletmesi, yaygınlaştırması ve tüm dernekleri  yönlendirmesi önerileri hatırlatıldı.
Daha öncede Sorgun ve Ankara’da olmak üzere iki ayrı programına iştirak ettiğim bu toplantılarda, söyledikleri fikirleri icraata dönüştürerek gelen Doğan YAZAR, Doç. Dr. İbrahim ERDOĞAN ve Yozgat Demokrat Dernekler Federasyonu Başkanı İbrahim ÇETİN oldular. İstihdam, eğitim ve sosyal destekleriyle söylemini eyleme ve icraata çeviren bu güzel insanların samimiyetini görmemize rağmen, gazeteci ve izleyici kimliğimizle sizleri haberdar etmekten ve bir önceki sunduğum projemle gitmekten başka bizim bir katkımız ve önerimiz olmadı.
Ama geçen yıl Sorgun’da sunduğum projemde sürekli ısrar edeceğim. Bir kezde köşemden hemşehrilerime hatırlatarak aşağıda sunacağım bana ait bu fikrin tescilini isteyeceğim. 
Biliyoruz ki, sorunumuz eğitim, istihdam, sosyal güvence zaruriyeti ile müzik, spor, kültür, sanat ve benzeri aktivitelerle süslü renkli bir sosyal yaşamın yokluğundan kaynaklanan göç.
Çözümü ise bu ihtiyaçların tesis edilerek mevcut göçün durdurulması ve tersine göçün başlatılması için gereken tedbirler. 
Tersine göç için düşündüğüm projelerim ise şunlar. 
1- Hissedarları çoğalarak miras hukuku arap saçına dönmüş köy yerleşkeleri ilimizdeki yetkili kurumlarca istimlak edilerek, parsellenmeli. 
2- Yöresel bir mimari şekli belirlenerek kurumsal masrafların amorti edildiği cazip fiyat ve öneri koşullarıyla açıktan satışa çıkarılmalı. (Yılın yarısında bile Yozgat’ta yaşaması muhtemel emekli nüfus veya yakın illerden piknik için bile olsa baba ocağına gelecek hemşehrilerimiz bir güzellik ve canlılık katacak ve tersine göç başlatacaktır kanaatindeyim. Çünkü doğduğu, okula gittiği, mal güttüğü, cağaldaklarında çimdiği, bahçelerinden bostan aşırdığı, telli-duvaklı düğününün olduğu, baba-ana sevgisini doyarak yaşadığı, fakir ve zengin günlerinin geçtiği havası ayrı, atmosferi bambaşka, ömrüne şekil veren unutulmaz hatıraların yaşandığı ata ocağının özlemi hangi imkana sahip olursan ol hep cezbedici ve cazip kalacaktır.)
3- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Ziraat Fakülteleriyle irtibata geçilerek yapılacak toprak analizleri yaptırılmalı, alternatif tarım ürünleri ve teknikleri belirlenerek hayvancılık ve mahsül üretimi konusunda cazibe alanları oluşturulmalı.
4- Sertifikalı tohum, damızlık hayvan yetiştiriciliği ve bölgesel pazarlar konusunda imkanlar araştırılmalı, uygun yerlerle ilgili fizibilite ve etüt çalışmaları yapılmalı.
5- İl Özel İdaremiz tarafından dünya genelinde müşteri potansiyeli ve yatırımcı ağı en geniş sektör olan sağlık turizminin çok ilgi duyacağı jeotermal kaynaklarımızla, hem kaplıca tesisleri, hemde seracılık, ısınma ve enerji konularında imkanlar araştırılmalı,
6-Ankara’ya yakınlık ve Ankara’daki hemşehri yoğunluğumuz iyi değerlendirilerek, tarihi, coğrafi,  ve kültürel geziler sıklaştırılmalı, tanıtım atakları başlatılmalı. (Bu konuyla ilgili bir çok turizm şirketi kalabalık hemşehri potansiyelimizi izlemekte, teklifler sunmakta, bilgi ve proje desteği verfmekteler. Yeterki siz bize müşteri bulun biz proje yapalım ve proje sizin adınıza olsun diyorlar ve ilimize tanıtım gezileri tertip ediyorlar)
7- Müşteri potansiyeli yüksek bir sahada yöresel tat ve lezzetlerimizdir. 1970’li yılların tohumları tedarik edilerek, o yıllara ait bağcılık, meyvecilik ve diğer tarım ürünlerinin organik üretimlerinin çok ilgi göreceği ve istihdam yaratacağı çok alenidir.
Yozgat için geliştirilecek beyin fırtınalarıyla ilgili kaç toplantıya davet edilirsem edileyim fikrimde ve düşündüğüm projelerimde hiçbir değişiklik olmayacak. Yaklaşık 10 yıldır değişik illerimizdeki hemşehri derneklerimizde yapmış olduğum sunumların her seferinde anlattığım bu projem için maalisef şu ana kadar hiçbir kurumsal kıpırdama olmadı. Şimdi katılımcı sayısı daha da çok olan bu ayki toplantının bir sonrakine fikrini icraata çevirerek gelecek kaç kişi olacak merak ediyorum. 
Nacizane şahsıma ait bu proje ve önerilerimi bir memleket sevdalısı olarak, ruhumdaki Yozgat özlemimle, kaybettiklerimiz ve kazanacaklarımız konusunda bana destekleri için dünyanın her tarafındaki tüm hemşehrilerime ve Yozgat kamuoyuna saygılarımla arz ederim.