YILLARDIR süregelen Yozgat’ın bürokratik talihsizliğine değineceğim. Gerçi, bunu kaç kez kaleme aldığımı hatırlamıyorum ama biz yine üzerimize düşeni yapalım, daha doğrusu yazalım…
Bana göre, sadece Yozgat değil, gelişmekte olan ya da gelişmeye çalışan Yozgat gibi şehirlerin bürokratik anlamda benzer sıkıntılar yaşadığını düşünüyorum.
Yozgat’ın kaderidir; burada başarılı olan bürokratlar terfi alarak Kayseri, Ankara, Antalya, Konya gibi büyük şehirlere tayin olurlar.
Geçmişte bunun örnekleri çok.
Bu adeta kısır bir döngü…
Bir bürokrat başarılı olduğu vakit, yani memleket o bürokrattan faydalanacağı zaman, öğreniyoruz ki büyük bir şehre terfi etmiş, tayin olmuş gitmiş…
Yozgat bu anlamda bir okul gibi… Yozgat’tan yetişen sayısız bürokrat var. İl müdürlerinden tutun da, genel müdür, müsteşar düzeyinde çok sayıda bürokrat vaktiyle Yozgat’ın havasını teneffüs etmiştir.
Bakın, Yozgatlı bürokratlardan bahsetmiyorum. Memuriyetinin ilk dönemlerinde, o veya bu şekilde Yozgat’ta görev almış insanların belli başlı şehirlerde, özellikle de Ankara’da ciddi görevler üstlendiklerine şahit oldum.
Sohbetlerimde sıklıkla kullandığım, Merhum Abbas Sayar’ın “Yozgat var, Yozgatlı yok!” sözünü çok defa kaleme almışımdır. Hatta birkaç yazıma başlık da oldu.
Bu güzel söz her şeyden önce bir özeleştiridir.
Konu sahipsizlik olunca söz bir şekilde dönüp dolaşıp siyasete gelecek. Gelmek zorunda.
Peki, bunda siyasetin etkisi yok mu?
Tabi ki var.
Vekillerimizle her oturduğumuzda başarılı bürokratlarımıza sahip çıkılması noktasında tavsiyelerde bulunuyoruz. Bu bürokrat memlekete lazım, faydalanalım diyoruz ama iş işten geçmiş oluyor.
İlin mülki amirinden tutun da, şube müdürüne kadar geçmişten gelen bu talihsizliğin tersine dönmesini umut ediyorum.
Özetlemek istiyorum.
Yozgat’a görevlendirilen bir vali, il müdürü veya şube müdürü, başarılı adımlar atmaya başladığında “gidecek” kaygısı yaşamak istemiyorum.
“Bürokrat başarılıysa Yozgat’tan daha iyisini hak ediyor” anlayışının bir an evvel değişmesini istiyorum.
Yozgat, kurumsal anlamda bir bürokrattan verim almaya başladığında, o bürokrat büyük şehre terfi olacak, tayin edilecek anlayışı ortadan kalkmalı.
Bu anlamda, Yozgat’ın makûs talihinin değişeceği günü bekliyorum.
Bunu şahsım için istemiyorum, Yozgat için istiyorum.
Yozgat’a gelip, burayı tanıyan, tanıdıktan sonra seven ve en önemlisi de işini severek yapan insanların mümkün olduğu kadar burada kalmalarını istemem yanlış mı?
Görevin büyüğü siyasetçilerimize düşüyor.
Yerel seçimlerde, Yozgat’ı bilenler yönetsin dedim. Genel seçimlerde, Yozgat’ı bilenler temsil etsin dedim.
Kurumlarda da Yozgat’a faydası olanlar çalışsın diyorum. 
Makamlarda taş üstüne taş koyanlar otursunlar.
Liyakat sahibi bürokratlara sahip çıkılsın.