ŞEHRİN delisi yok olursa, sorunları da çözümsüz kalır. Her ne kadar 'deli' denildiğinde 'akli melekeleri yerinde olmayan kişi' olarak algılanmış olsa da, Anadolu'da yiğitliği ile bilinen, sözünü esirgemeyen, sözünün eri olan, gözünü kırpmadan, kişisel menfaatini düşünmeden hareket edenlere 'deli bu yahu' denilir...
Okul arkadaşım Bekir Korkmaz da öyle birisidir. Kimsenin cesaret edemediği konularda alır bayrağı eline, doğru bildiğini savunur. Bir baraksınız, 'Şeker Fabrikası satılmasın' diye eylem yapanların yanında. Başka bir gün, nakliyecilerle birlikte 7/24 nöbette. Yollar bozulmuş, hergün o yolu gelip geçerken kaza ile burun buruna gelenlerin umurunda değil ama o eylem yapar, sorunun çözümlenmesi için mücadelesini bıkmadan, usanmadan verir. Vermeye de devam ediyor...
Kendisini 'akıllı' sananlar, kanal kanal dolaşıp, insanların kafalarını karıştırmaya çalıştığı bir dönemde, Bekir Korkmaz da çıktı tevizyonun üzerine, çiftçinin, köylünün sorunlarını dile getirdi. Kendisi için değil. Yaşadığı toplum için sesini yükseltti. Kimsecikler oralı bile olmadı. Birileri çıkıp, destek vermedi. Görmezden gelindi. Ama bunların yıldırabileceğini sanmıyorum...
Dedim ya, 'bir şehri delisi ne kadar az ise o şehrin sorunları da taşınamayacak kadar çoktur...' Çünkü, deli olanlar kendisini suyun akışına bırakmaz. Deli olanlar, bireysel menfaatleriyle hareket etmezler. Deli olanlar, kendi derdini unutur, başkalarının derdi için mücadele verir. Tepki verir. Fazla geriye gitmeye gerek var mı? Bira Fabrikası satılırken, herkes sessizliğe gömüldü. Bir delimiz olmadığı için 'satamazsın!' diyen çıkmadı. Aksine, 'satıyorsa devlet, vardır bir bildiği' diyenler de çoğunluktaydı. Satıldı. Kapandı. Çalışan işçiler göç eyledi. Esnaf siftahsız kepenk indirmeye başladı. 'Eyvah' denildi. Ama iş işten geçti, giden gitti...
Akıllı olanlar, daha da akıllandı. Bu kez Şeker Fabrikası satışa sunuldu. Sunulurken, 'sessizlik' gündeme damgasını vurdu. Dikkatler başka yöne çevrildi. 21 yıl beklenilerek kavuşulan şeker fabrikası 21 dakika süren bir ihale ile satıldı. Geriye nemiz kaldı bilmiyorum. Ama bu şehirde, bu şehrin sorunlarını gündeme taşıyıp, demokratik eylem gücünü ortaya koyanların sayısı artmadıkça, daha çok dizimize vurmaya devam ederiz...
Bu yazı; Cumartesi günü akşam kaleme alındı. Devamında yer alan bölüm ise, sayın Bekir Korkmaz'ın sosyal medya paylaşımı sonrasında silinmiştir. Gazetemizin Cumartesi günü yayınlanan nüshasında birinci sayfada 'Deli Bekir TV'ye çıktı!' başlığı kullanılmıştır. 'Yiğit lakabı ile anılır' anlayışı doğrultusunda. Ancak, sayın Bekir Korkmaz, sosyal medya hesabından 'Belediye Başkan Adayı' olduğunu belirtmiştir. Başlıktan ötürü kendisinden özür diliyor, siyasal eyleminde başarı diliyorum...