SALİM TAŞÇI ismi benim için bir fenomendir. Onun ismini ilk defa üniversite yıllarında duymuştum. Kendisi Ankara’nın meşhur emlakçısı olarak anılıyordu. Asıl meşhurluğu ise vatan ve millet için yapmış olduğu hizmetlerden dolayıdır. Onun yüreği her daim genelde memleket için, özelde ise Yozgat için atar.
Memleket sevdalısı dendi mi Salim Taşçı ilk akla gelen isimlerdendir. Yozgat’ta bir hayır işi mi var, ilk tuğla ve harç Salim Taşçı’dandır. Doğduğum, nefesini soluduğum topraklar güzelleşsin diye memleketi Sorgun’da, içinde Türk Bayrağı olan Dünya’nın en büyük bayraklı ormanını oluşturmuştur.
Bunun dışında Ankara ve Yozgat merkezde de otuzu aşkın Kuvayı- Milliye Ormanı tesis etmiş ve hiçbirinin masrafını vergisinden düşmemiştir.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket isterim” isimli;
“Gök mavi, dal yeşil, 
tarta sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı 
olsun.” şiirini en iyi anlayan kişidir. Bu mısralardaki memleket hayalini gerçekleştirmek için yaşadığı müddetçe memleketin her tarafına milyonlarca ağaç dikmiş ve diktirmiştir.
Salim Taşçı bana göre günümüzde Yunus Emre felsefesini en iyi anlayan ve anlatan kişilerden birisidir. Zira kendisi Yunus’un:
“Gelin tanış olalım, 
işi kolay kılalım.
Sevelim, sevilelim, bu dünyaya 
kimseye kalmaz.” beyitleriyle dile getirilen hayat felsefesini yaşantısına uygulayan zat-ı muhterem bir İstanbul beyefendisidir.
Çok söze ne gerek, merhum Ziya Paşanın:
“Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” Şiirinde olduğu gibi; Bozok Yaylası’nın yiğit evladı, az konuşmuş ve çoğumuzun hayal dahi edemediği kamu yararına olan önemli işleri vatan sevgisi adına yapmıştır. Salim Taşçı’nın ne kadar hemşeri canlısı olduğunu anlamak isterseniz, Kızılay’daki mekânına uğramanız yeterlidir. Her yardıma ihtiyacı olan Yozgatlı onun makamında bulur kendini. Orası adeta Ankara’da YozgatlIların buluşma noktasıdır.
Rahmetli şair ve yazarımız Abbas Sayar demişti ya: ’’Yozgat var, Yozgatlı yok!” diye. Kim ki bu fani hayatta hakiki Yozgatlı görmek istiyorsa, mutlaka Salim Taşçı’nın ismini bilsin ve kendisini tanısın. Onun makamına uğrayıp da çay ve meşhur ıhlamur çayını içmeden kalkan kimse yoktur. Memleketini özleyen her Yozgatlı, Salim Taşçı’nın mekânına uğradığında adeta Bozok Yaylasındaymış gibi hisseder kendisini.
Biricik dostumuz, kıymetli hemşerimiz ve babacan büyüğümüz Salim Ağbi’nin bizleri ‘’Norüyon hemşerim.” Cümlesi ile karşılaması, bizim için ayrı bir mutluluk ve tebessüm kaynağıdır.
Salim Taşçı her zaman iyi bir baba ve eş, hayırlı bir memleket evladı, candan bir dost, mağdur ve mazlumların sığmağı, pek çok kişinin manevi babası, muhteşem bir hemşeri, yiğit bir vatan evladıdır. Salim Taşçı ismini ve şahsiyetini tanımakla, kendimi bahtiyar kabul ediyorum. Yüce Yaratıcı kendisine sıhhat, afiyet ve nice hayırlı ömür nasip etsin.