''BİLGİ GÜÇTÜR.'' Francis Bacon böyle diyor. 
Gelişmiş kaslara sahip olmak, boylu olmak, ses yükseltmek… 
Fiziksel gücümüz yerinde olabilir. Taşı sıksak suyunu çıkartabiliriz. Etrafa korku salan adamız belki. 
Peki ya bilgimiz? Bilgimizle adam dövebilir miyiz? Sesimizi yükseltmeden bilgimizle susturabilir miyiz haksızlıkları?
Bilgiye ulaşmanın yollarından birisi de okumaktır.
Mesaj atan okuyucum diyor ki: “Yazılarınızı keyifle okuyorum. Bir arkadaşımla sohbet ediyormuşum hissini yaşatıyorsunuz. Teşekkür ederim.” 
İleri gazetesi okurları, okuyor efendim, okuyor…
Konu okumak olunca, Yozgat’ta okuma oranını merak etim. 
Hay maşallah! Nazar değsin inşallah!
En az kitap okuyan beş il içinden sondan ikinciyiz. Hayıflanmamak elde değil. 
Oysa okuduğunuz “Şeker Portakalı” kitabının Zeze’si olmaktır kitap okumak. Zeze’nin hayal dünyasında yer almak. Zeze gibi sevgisiz kalmak ama bir portakal ağacına sevgimizi dökebilmek.  Okuduğumuz her kitapta bir başka kahraman olmak, hüzünlenmek, heyecanlanmak, ağlamak… Bazen yazara öfkelenmek. Bazen yarattığı karakteri sevmek ve alkışlamak. “Ben olsaydım kitabı böyle bitirmezdim.” demek, hayal gücümüzü zorlamak. Bir kitapla dertleşmek, sırrını açmak, konuşmak. Aslında yaşamaktır okumak.
Yunus Emre İlkokulu: “15 Kitap, 15 Yeni Arkadaş, Yunus Emre Okuyor.”
Sorgun Gençlik Derneği: “Kitap Sizden, Çay Bizden!”
Şefaatli Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü: “Bana da Zaman Ayır!”
Sorgun Gedikhasanlı Şehit Mustafa Önder İmam Hatip Ortaokulu: “Okumak Yaşamaktır!”
Sorgun Gençlik Merkezi: “Kitap Okuma Halkaları”
Sarıkaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü: “Okuyan İlçe, Okuyan Nesil!”
Yozgat Eğitimciler Derneği ve Kaynak Kültür Yayın Grubu: “Okullar Hayat Olsun.” projelerine destek için kitap okuma şenliği.
Yozgat Belediyesi, Lokantacılar ve Kahveciler Odası: “Yozgat’ta Okumayan Kalmasın!” projesi ile kahvehaneleri kütüphane ile buluşturmak.
Yerköy Nurdoğdu Ortaokulu: “Kitap Okuyorum, Harçlığımı Çıkarıyorum!” kampanyası.
Yozgat ve ilçelerinde bulunan okullar, resmî kurumlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından kitap okumayı sevdirmek amacıyla yukarıda sıraladığım proje ve kampanyalar uygulanmış. 
Hâlâ mı okumuyoruz?
Sevgili hanımlar, el işi çantanıza, oya ipliklerinin yanına bir kitap ekleyin. Komşunuzla sohbet eşliğinde çayınızı için, oyanızı örün, dertleşin, gülün, eğlenin. Çantanızda size tüm sevimliliği ile gülümseyen kitabınızı da okuyun. Kitap okumayı, arkadaşınızla birlikte yapacağınız bir etkinliğe dönüştürün.
Sevgili çalışan insanlar, sabah işinize giderken otobüste uyuklayıp horlayanlardan biri olmak yerine, çantanızın en güzel malzemesi kitabınızı okuyun. Yemek molasında kısa süreliğine de olsa kitap okumayı toplu projeye dönüştürün. 
Sevgili öğrenciler, evden çıkarken asla unutmadığınız cep telefonunuz gibi, kitabınızı da almayı unutmayın, bulduğunuz ilk fırsatta kitap okuyun. Okuyarak kaybetmiş insan var mıdır?
Esnaf kardeşlerim, iş yerinizde açtığınız TV’yi işiniz olmadığında kapatın, bir kitabın büyüsüyle büyülenin. Bir taşla, birden fazla kuş. Hem ticaret, hem dinlenmek, hem de bilgilenmek…
“Ben köylüyüm; okumak kim, ben kim?” demiyorsun değil mi güzel kardeşim? Sıcak demeden tarlanı terinle suladın, çalıştın, yoruldun, ambara buğdayını, mercimeğini, ürünleri doldurdun. Şimdi keyif zamanı, demle çayını, al kitabını, oku! Koca bir kış nasıl geçer yoksa?
Hayatımız bilgi dolsun. Hadi bir proje de benden olsun. 
“Yozgatlı Okusun, Kitap Kurdu Olsun!”
Not: “köşe yazımı yazdıktan sonra İleri gazetesinin 26 Eylül 2019 tarihli haberini gördüm, umutla gülümsedim. Haber aynen şöyle: “Sorgun Türk Telekom Anadolu Lisesi öğrencileri, öğretmenleriyle birlikte sokakta kitap okuma etkinliği yaptı.”
Yozgat, kitap kurduyla dolacak, umutluyum!