TÜRKİYE’de her kuşak belli konularda mağduriyet yaşamıştır.
Kiminin imtihanı zor ve çetin, kimininki ise birazcık hafif olmuştur.
Kimisi 12 Eylül öncesi eğitim ve hürriyet hakkı elinden alınmış, sonra 12 Eylül zindanlarında işkence görmüştür.
Kimisi sırf başındaki örtüden dolayı senelerce kazandığı üniversitesine alınmamıştır.
Evladının yemin törenini izleyememiş, onunla bir kamu tesisinde çay içememiştir.
Bunlar bu ülkenin dünkü acı gerçekleridir.
Önceki gün sosyal medya hesabım, 5 sene öncesinin bir fotoğrafını gösterdi bana.
Biz unutsak da teknoloji unutmuyor işte.
Hesabım çok eski olduğu için, çok eskilere doğru gidebiliyor.
Fotoğrafta üç arkadaş Pancar Kooperatifi’nin genel kurulunda görev almış, çalışıyor.
Fotoğraf bana hemen o günleri, o yılları hatırlattı.
Devletin tüm köşe başlarına egemen olmuş ve yerleşmiş FETÖ’lü yıllardı.
Biz ise kimseyle bir bağı, ilgisi olmayan sıradan Anadolu çocuklarıydık.
Hangi sınava girsek, hangi kuruma başvursak hep elimiz boş dönüyorduk.
Yanımızda-yöremizde bizleri  FETÖ’nün yurduna davet edenler de oldu.
O yurtlardaki kurslara katılmamız durumunda polislik sınavı ve üniversite sınavlarında başarılı olabileceğimiz söylenmişti.
Hepsine kulak tıkayıp kendi doğrularımızla, kendi yolumuzda yürüdük.
Neticede o dönem hiçbir kuruma yerleşmek nasip olmadı.
Aramızda kendisini geri zekalı ve beceriksiz olarak hissetmeye başlayan insanlar  oluşmaya başlamıştı.
Türkiye, 15 Temmuz’u yaşayıp, 15 Temmuz’daki süreçten sonra fotoğrafta ve fotoğrafta olmayan tüm çocuklar bir yere yerleşmeyi başardı.
Yine mücadele verdiler, çalıştılar, çaba gösterdiler ve bu kez karşılığını aldılar.
Ama çok uzun yıllar kaybeden oldu.
Ümidi ve çareyi tüketen, hayata enerjik bakamayan ve beklentilerini sıfırlayanlar da.
Bir fotoğraf karesi işte bunları hatırlattı bana.
İnşallah bu ülke bizden sonraki kuşaklara bir mağduriyet bırakmaz.
Haydi selametle…