BAYRAM deyince aklıma Abdurrahim Karakoç’un şiirleri gelir. Bayramlar ile ilgili türküler de vardır, şiirler de. Bizim Anadolu insanının bayramını en iyi anlatan ise Karakoç’un ‘Bayramlar Bayram Ola’ adlı şiirleridir. Anadolu insanının bayramlarını bu şiirlerde görürsünüz.
Sizden bir takım parçaları anlatır bu şiirde. Adeta bir sinema filmi izlemiş gibi, gözünüzde canlanır bir takım olay ve hisler.
Bayramın gelişi arifeden belli olur bu topraklarda. Olağanüstülük çarşıya, pazara, tezgaha yansır en yoğun haliyle.
Bayram pazarında tezgah deşeleyen çocuğun mutluluğu ayrıdır mesela.
Hele ki annesi biriktirmişse üç kuruş parayı, sımsıkı avucunda tutuyorsa kaybetmeyeyim diye...
Giremiyorsa o parayla bir mağazanın kapısından, en güzel kazağı bulur o zaman bayram pazarından.
Bir de leblebiciler olur hani. Bayrama beş kala leblebi kavururlar. Köyde ektiği nohudun, şehirde leblebi olmasına hep hayret eder bizim köylüler. Oruç bedenlere de kokusu bir ayrı gelir leblebinin.
Buram buram sarar caddeyi, sokağı, meydanı…
Bayram buralara arefe ile birlikte gelir işte.
Evlerde başlayan hummalı bir hazırlıkla börek ve tatlı yapım işine girilir.
Evlerin mutfaklarında seri üretime geçilir bu yörede.
Bayramla başlayıp arefeyi konuştuk. Bayrama değinmedik.
Çünkü herkesin kendi bayramı vardır.
Bayram gününün tarifi zordur.
Bir mezar taşında bayrama ‘merhaba’ diyen vardır.
Başında bayrak dikiliyse, altında ya bir evlat, ya bir eş, ya da bir baba vardır.
Son bayramı gördüğünü düşünen koca yürekli ihtiyarlar vardır.
Onlar ise bir huzurevinde huzuru bulmuşken, kapı aralığından bayramı ararlar.
Bir belirti, bir kıpırtı görmeyi arzularlar bayrama dair…
Nerede ve nasıl olursa olsun, bayram her şeye rağmen umudun, sevincin, mutluluğun ve birlikteliğin adıdır.
O yüzden siz siz olun, bayram ziyaretlerinde politika konuşmayın.
Boş verin, bir kaç gün Türkiye’nin bekasını, tehlikesini falan unutun, bir kenara bırakın.
Emin olun bayramda dahi bekayı ve tehlikeleri düşünerek görev başında bulunan ve nöbet tutan cengaverler var bu ülkede.
Siz bayramınızı bayram gibi yapın, gerisi hikaye...
Bayramlar kucaklaştığımız, ayrışmaları bir kenara bıraktığımız mübarek ve özel günlerdir.
Ona göre kutlayalım ve idrak edelim derim...
İçinde bulunduğunuz durum ve şartlar ne olursa olsun, bayram sizde de tebessümün, gülücüğün ve mutluluğun simgesi olsun.
Yola çıkacakların kurallara dikkat ettiği, hız sınırlarını aşmadığı bir yolculuk yapmaları gerekmektedir.
Gelin bu bayramda hiçbir gazeteci eline makinesini alıp, trafik kazası haberine gitmesin. Hiç kimse ölü ve yaralının olduğu haberler yazmasın.
Bu durum sürücülerin elinde…
Lütfen kurallara uyun, yurdunuza yuvanıza sağ salim kavuşun.
Görev başında olacaklara hayırlı vazifeler.
Bayramınız kutlu olsun...