Gecelerim belliydi artık. Tuğba’nın yanında kalmak isteyen, Tuğba ile atan bir yürektim sadece. Yazıyordum yanında olmayı, yüreğinde taht kurmayı, alabildiğine hırçın gönlümce.
Geceler daha bir ağır, yorgun oluyordu gözlerimde. Kan terde uykulardan uyanıyordum, onu kaybettiğimi gördüğüm kabuslarda ve mucizeler olsun istiyordum, yanında olsam, hiç ayrılmasam diyordum sonra, sonra şiirler yazıyordum, hasrete dair, iri ela gözlerine dair.
Susamışlığım hiç bitmiyordu parmaklarına, saçlarına. Ne kadar öpersem öpeyim yanaklarını, kanmıyordum. Yokluğunda bir ayraç, bir mendil, bazen de bir kurşun kalem oluyordum, hiçbir harf yazamadığım gönlüne, bir kurşun kalem… Sonra biri gelip siliyordu yazmayı beceremediğim silik bir çizgiyi, ölüyordum.
Kabuslarımdan arınamadığım geceler çoğalmıştı. Tuğba her defasında beni bırakıp gidiyordu bir sokağın köşesinde, karanlığa doğru… Ağladığım oluyordu bazı, bazı dişlerim sökülüyordu, kan oluyordu düşlerimde bütün çarşaflarım. “Kansa önemsiz” diyordu annem, rüyalarımı yorumlarken. Halbuki bir mucizeye hasrettim sadece, sadece hiç tükenmeyen bir kurşun kaleme, gönül sayfasında ki bir ayraca hasrettim, annemde bilmiyordu, Tuğba’da…
Yaşamın rengi soluyordu ucundan ucundan, onsuz uyandığım sabahlarda. Biraz daha tükeniyordum, biraz daha kanım çekiliyordu. Tırnaklarım sökülüyordu, beynimde ki vızıltıları hiç bitmiyordu arıların. Bir şeyler kemiriyor,soruyordu iliklerimi. Yaşamın yaşam olan kaynağı “KAN” pıhtılaşıyordu beynimde, annemde, Tuğba’da bilmiyordu. Bir mucize diyordum ben her gece…
DOĞ BU GECE
 Gel bu gece benim ol,
Ay’la yıldızları kenara koy.
Girsin tenin tenime, karışsın terin terime…
Kızıl bir yangınsan eğer,
Susma konuş bu gece.
İçimi erit, gönlüme gir,
Sevişmelerimiz konuşsun bu gece…
Aşksızlığın çölünü,
Kardelenler açan baharlara,
Söylenmeyen bütün türküleri
Kır bahçelerine çevirelim,
Güneş doğana ve yeniden
Batana kadar sevişelim.
Kayan yıldızlardan köşkler seçelim,
Bu geceyi zevki sefaya çevirelim.
Sen bende, ben sende,
Bir uykuya geçelim…
Adı olmasın, kimseler kalmasın,
Töreler yansın bu gece.
Sen bende, ben sende ölelim,
Karışalım bir bilinmezliğe
Sonra yıldızları toplayalım
Göğün göğsünden bu gece.
Aldırma, gözyaşı dökme sen,
Yanından olduktan sonra ben,
Susar yıldızlar, söner gece,
Ay kaçar, gün yine doğar bu gece…
Azgın bir boğasın karşımda,
Bir hareketime kalmışsın,
Bir bakışıma hazırsın,
Anlarım kara gözlerinden
Nasıl da yanmışsın,
Bir başa, bir cana kalmışsın.
Korkma gir koynuma,
Nice soğuklardan çıktımda geldim ben.
Buz kesen kalbime ateşsin,
Sende yan, bende yanayım bu gece…
Kızıl bir yangınsan,
Aşkın öfkesinden geçmişsen
Ve bin kere ölmüşsen eğer,
Adın bahar, bakışın çölde güneşse,
Elerin sanat, saçların boynumda hayatsa eğer,
Konuş bu gece, susma, seviş,
Ağlama, öfkeni dağlama,
Gözlerini kör sayma bu gece,
Atıl boynuma, Gir koynuma,
Doğ bu gece…