Beklenen kar yağdı, rabbimize hamd olsun.
Bazı basın-yayın organları, yıllardır nedense kar yağışını ‘beyaz felaket’ diye niteler.
Bu mübarek rahmetin bereket olduğunu unutturur sanki bizlere.
Oysa buralarda karın adı ‘beyaz bereket’tir.
Zengini de, fakiri de kar yağınca mutluluk duyar.
Bilir ki bolluk, bereket getirir.
Bilir ki hastalığı, mikrobu, bakteriyi siler atar doğadan.
Fakir, sevinmekle birlikte biraz endişede duyar.
Odun- kömür telaşının yanı sıra, dam akacak mı, odalar ısınacak mı? Bunun derdine düşer.
Ben bu satırları yazarken, küçük camımın dışında halen kar yağışı devam ediyordu.
Kar ile giriş yapalım istedim.
Yağan kar hanemize ve beldemize bolluk, bereket ve huzur getirsin.
KALDIRIMLARA DİKKAT
Bugün uyandığımda kar yağdığını görünce, ilk olarak babam geldi aklıma.
Garibim geçen yıl kaygan zeminde düşmüş ve omuzunu kırmıştı, ameliyat ile düzeldi.
Şehrin kaldırımları yine jilet gibi kayıyor.
İnsanlar bu kaldırımlarda yürümekte güçlük çekiyor.
Yaz sezonu, belediye sanki bir ara bunları söküp, değiştirmeye niyet etmişti ama sanırım vazgeçti.
Çünkü esnaf ve vatandaş bu sefer tepkiye anında hazırdı.
Bir kusur ve hata sonucu bu taşlar döşendi ve ceremesini şehrin insanları çekiyor.
Teknik kadronun önemi bu tür çalışmalarda daha iyi anlaşılıyor.
Demem o ki yürürken dikkat edin beyler-bayanlar.
FEHİME TEYZE HALÂ EVSİZ
Geçen hafta Kerküklü Fehime Teyze’nin haberini bu gazetede ve köşede okudunuz.
Kerküklü Fehime Teyze, oğlu tarafından sokağa bırakılmıştı ve geliniyle ortada kalmıştı.
Hatırlarsanız, başını sokacak bir ev talebinde bulunmaktaydı.
Şimdi kar yağdı, ayaz ve soğuk kendini gösterdi ama Fehime Teyze’nin halen bir evi yok.
Musullu bir sığınmacının evine sığınmış vaziyette.
Sığınmacının evine sığınmak da çok iyi bir durum olmasa gerek.
Bir kez daha hatırlatayım ve duyurayım istedim.
Allah tüm evsiz ve yurtsuzlara yardım eylesin, bizleri evsiz, yurtsuz ve vatansız bırakmasın.
SOBA BİLMEYENLERİN UYARISI
Soba zehirlenmelerine karşı yapılan uyarılar sonuna kadar doğrudur, lütfen dikkate alalım.
Lakin bu uyarıları yapanların bazıları, sobanın ne olduğunu veya nasıl ısıttığını bilmiyor sanırım.
Mesela, ‘yatarken sobayı söndürün’ uyarısını yapıyorsunuz da, bilmiyorsunuz ki yatarken soba sönerse ev buz keser, çoluk-çocuk sabaha kadar yorgan altında titrer, ciğerlerini üşütür, şifayı kapar…
Bence soba için daha mantıklı öneri ve uyarılar bulmak lazım.
Haydi selametle.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Yozgat’ta kalacak evi olmayan, Kerküklü ihtiyar vatandaşı.
*Kar yağışını fırsat bilip, tavşan avına çıkan Yozgatlı avcıları.