VAY, vay, vay sanırsın Kiziroğlu Mustafa Bey veya Zaloğlu – Rüstem…
Olay İstanbul’da geçer. Bir televizyon kanalı (FOX), haberi sunan Sayın Fatih Portakal, haber
başlığı, “Benim kim olduğumu biliyor musun?”
Haber içeriğinde Milli Eğitim Müdürünün makam aracına trafik polisi ceza kesiyor.
Mutlaka trafik kaidelerine aykırılık var ki, polis ceza kesmiştir. Olan da bundan sonra oluyor
ve nüfuz suiistimali de başlıyor.
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Ardından ceza kesen polis açığa alınıyor, pes ki pes…
Sayın! Müdür alnının ortasına ben falan oğlu falan diye yazsaydın, ceza da yemezdin!
Gandi’nin bir sözü vardı: “Vicdan muhasebesi, kanunların üstündedir.”
Üstelik bu polis memuru kanunları uygulamıştır.
Devletin temeli olan adaleti hatırlatmıştır…
Aman ne hata etmiştir ki?
Açığa alınmıştır.
Peki, Anayasanın 10. maddesi ne işe yarıyor o zaman?
“Kanun önünde eşitlik.”
Sayın İçişleri Bakanımız Soylu’nun bu konuyu araştıracağından asla şüphemiz yoktur.
Görevini yapan memuruna uygulanan haksız işlemin iptali örnek teşkil edecektir.
Memur ve memurlar korkuyla, sürülmekle yaşadığı müddetçe, adaletin herkese eşit şekilde
uygulanabilmesini beklemek iyimserlik olur.
Ah şu “Sen benim kim olduğumu biliyor musun VE hamili kart yakınımdır!” söylemlerini rafa
kaldırabilsek, işte o zaman, adalet çarkı da tam döner, diye düşünüyorum, inşallah diye de
dua okuyorum.