DÜNE ait ne varsa birbiri ardına yok ediliyor, alkışlarla... Bir zamanlar Acemi Birliği vardı, şehrin göbeğinde. Şimdi benim de oturduğum beton yığını var. Cumhuriyet'in ilk yıllarında 'Memleket Hastanesi' vardı. Şu günlerde inşaat var yerinde, okul yapılıyor...
Son olarak Yozgat'ın ilk modern binalarından birisi olan 'Yozgat Belediyesi Hizmet Binası' yıkımı yapıldı. Yıkımı izleyenler bu binanın '60 yıllık'' olduğunu söylüyordu. Tam tarihini öğrenebilmek için sosyal medyaya başvuruda bulundum. Binanın tarihi geçmişine ulaşamadım. 'Bari' dedim, '60 yıl önceki belediye başkanı kim? onu bulayım' istedim. Gariptir, Yozgat'ın eski belediye başkanlarına ilişkinde bir liste de bulamadım. Silinmiş...
Belediye'nin yeni hizmet binasının girişinde hepsinin fotoğrafı asılı. Ama belediyenin sosyal medya hesabında eskiye dair kayıt mevcut değil. Sadece Yozgat Belediyesi'nin sosyal medya hesabında mı? Hayır. Neredeyse tüm kurumların 'dünü' yok gibi. Hiç yaşanmamış gibi. İşte o zaman anladım ki; bu şehrin belleği silinmiş, bu şehrin dünü yok edilip, güncellenmiş! Birileri 'benden öncesi yok!' demiş, kendisiyle başlatmış, kendisi ile noktalamış, emanet aldığı kurumu, oturduğu koltuğu sahiplenmiş, 'baba mirası!' gibi kullanmayı tercih etmiş. Başka izahı yok...
Dün iştahla, farklı yorumlarla yıkılan Yozgat Belediyesi'nin eski Hizmet Binası'nın temeli atıldığında, hizmete açıldığında, yıkımı seyredenlerin babaları, dedeleri, ataları avuçları patlarcasına alkışlamıştı. Bina yerle bir edildi. Bugün için belki doğru bir adım. İtirazım buna değil. Ama yarınlarda, o binanın fotoğrafının büyütülüp, duvara asılıp, iç çekilecek olmasına. İtirazım, bu şehri iki dağın arasında bırakanlara, bilesiniz...