DAHA bir asır öncesi ecdadımızın yaşadığı acılar sanki bugün tekrar ediyor gibiydi. 
Galicya cephesinde düşmana karşı vatan, namus din uğruna savaşan askerlerimiz öylesine mücadele ediyorlardı ki, gün ve aylardan bir haber yaşıyor, tek dertleri düşmanı yok edip sağ salim yuvalarına döneceği günlerin hayalini bile kuramıyorlardı.
İşte o cephede çarpışmaların hafiflediği bir günde tüm birlikler toplanmış Alay içtiması yapılmıştı. Askerler bunun bir sulh müjdesi olabileceği yorumunda bulunuyorlardı. Öyle her zaman birlikler içtima vaziyeti almazı.
Alay Kumandanı tekmili aldıktan sonra kısa bir selamlama konuşması yapmış, hemen arkasından askere şöyle bir soru yöneltmişti!
-Evlatlarım, bugün çok önemli bir günün içinde bulunuyoruz. Bugünün özel bir gün olduğunu ve hangi kıymeti harbiyede olduğunu bilen var mı?
Askerler arasında bir homurdanma başladı, koskoca Alaydan sadece birkaç el kalkmıştı.
-Üçüncü Bölük, ikinci takımdan el kaldıran asker, söyle bakayım…
-Kumandanım, bugün Padişahımızın Tahta çıktığı gündür.
Alay Kumandanı sonrasında diğer el kaldıranlara yöneldi ve hepsini tek tek dinledi.
Herkes kendince bir cevap verdi, kimi Çanakkale Zaferinin yıl dönümü, kimisi, Seferberliğin ilanı gibi cevaplar verdi.
Kumandanın gözleri dolu dolu olmuş, titreyen sesiyle, “Evlatlarım, verilen cevapların hiç birisinin bu günle alakası yok. Bugün mübarek Ramazan Bayramı!
Harbin hararetinden sizlere Ramazan ayına girdiğimizi dahi müjdelemeye fırsat bulamadık. Hiç değilse Bayramdan haberdar etmek için bu kutsal günümüzü bilmenizi istedik. Hepinizin Ramazan Bayramı Kutlu Olsun…
''
Bir başka gazimize “kaç yıl savaştın?'' Sorusuna yanıt; ''cephelerde on dokuz bayram geçirdim, onu Ramazan, dokuzu Kurban Bayramıydı!!!''
Bugünlerde yaşadıklarımızın o günlerden tek farkı, görünmeyen bir düşmanla hayatta kalma mücadelesi verdiğimiz gerçeğidir.
2020 yılı 23 Nisan’ından başlayarak hiçbir bayramı yaşayamadık. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramını çocuklarımız olmadan, meydanlara çıkmadan evlerimizde yaşadık. 1 Mayıs İşçi Bayramında meydanlar boş kaldı.19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını da iki yıldan beri evlerimizde mahkum vaziyette yaşadık. Keza Dini bayramlarımızı da aynı şekilde Anne-Babalarımıza, büyüklerimize sarılmadan, birbirimizle kucaklaşamadan hep birlikte uzaktan telefonlarla kutladık. Bizleri yöneten iktidar söz konusu kendi çıkar ve menfaatleri olduğunda bırakın meydanları, on binlerce insanı bir salonda toplayarak kongre ve siyasi propaganda yapmakta mahsur görmezken, bizler en sevdiklerimizin cenazelerine dahi katılamadık.
Belki de işlerine öyle geliyordu, bu salgın hastalığın sürmesinden fayda umuyorlardı. Biz millet olarak en kıymetli günlerimizde dahi bir araya gelmememiz için yetkililer ellerinden geleni yaptı, cezai yaptırımlar uygulayarak en sonunda on yedi gün evlerimize mahkum edildik. 
Tıpkı bir asır öncesi yaşananlar gibi, milli ve dini bayramlarımızı içi boş bıraktık, bayram sevinçleri ağız tadıyla yaşayamadık.  
Dualarımız; Bu illetten bir an evvel kurtulmak için.
Nice sağlıklı ve en güzel bayramları birlikte yaşamak dileğiyle.
Hepinizin Ramazan Bayramı Kutlu olsun.
***
Not                                                                  ;
Yozgat kıymetli bir insanını daha kaybetti. Köyümüzde de öğretmenlik yapmış olan Ülkücü Camianın lider siması Celal DOĞRU Hocamızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Merhuma ALLAH’tan Rahmet, Ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.