Ve bayramlar gelir geçer ömrümün başka iklimlerinden ve ben yıkanırım kederlerimden sonra çıkarım elbet en derinlerden.
    Ömür usul usul tükenirken ve mevsimler usul usul değişirken, usumdan hiç çıkarmadım sonra çıkarmadım kalbimden seni…
    Buruk geçen nice bayramlarım oldu fakat bu bayram; evsiz, yurtsuz ve çok kimsesiz hissettiğim kadar kendimi, hissettiğim olmadı.
    Nasıl hizmet edebilir? Nasıl güldürebilirdim seni? Hala bu ve buna benzer yüzlerce sorunun herhangi bir tanesinin cevabını bulabilmiş değilim.
    İçim köpük köpük, kalbim patlamaya hazır saatli bir bomba sanki… Hayata nerede yarım kaldım? Ve nerede, nasıl başlarım yeniden? Bilemiyorum.
    Bu bayramlar beni sevmiyor mu? Yoksa bayrama hazır değil mi benliğim? Neyi eksik yapıyor ve neyi atlıyorum? Gözlerin mi? Saçların, ellerin mi? Yoksa unuttuğum sen misin?
    Kor bir ateş gibi yanıp duruyorsun hala bütün benliğimde. Bir an unuttuysam sözlerini ve gözlerini, dilim tutulsun, gözlerim kör olsun ve bir an yadımdan çıktınsa Rabbim aklımı alsın sevgili…
    Nice bayramlar geldi geçti kalbimin gizlerinden ve nice yalnızlıklar ama hiçbiri sen kadar dokunmadı ve hiç biri bu bayram kadar acı olmadı sevgili…
    Yalnızım alabildiğine ve alabildiğine üzgünüm.
    Bayramın kutlu olsun sevdiğim…