Dün Belediye Başkanı Kazım Arslan ile basın mensupları sohbet etti.
Sohbette tabi ki Yozgat konuşuldu.
Başkan Arslan yaptıkları ve yapacakları için ‘Vicdanen içim çok rahat’ dedi.
Bunun üzerine ben kendi vicdanıma soru sorduğumda, vicdanen ‘bence de başkanın içinin rahat olması gerekir’ dedim.
Çünkü benim vicdanıma göre de başkan iyi niyetle ve yoğun mesaiyle Yozgat için çalışıyor.
Madem meseleye vicdandan girdik o halde vicdan ile devam edelim…
Bugün yaptıklarıyla, uyguladıklarıyla ve radikal kararlarıyla kimilerinin yoğun eleştirisine uğrayan bir başkan var.
Siyasi görüşümüzü, kişisel menfaat ve çıkarlarımızı bir kenara bırakarak Yozgat menfaati noktasında vicdanen bir düşününüz…
Belediye Başkanı Kazım Arslan:
-Mahalle muhtarlarını, esnaf-tüccarı, gazeteciyi, STK başkanlarını, siyasetçiyi her gün konaklarda ağırlayıp, izzet-ikramda bulunsa…
-Şehrin büyük esnaf ve tüccarlarına her konuda ‘tamam’ diyerek kaldırımları, yolları, sokakları, arsaları, imar planlarını onların istediğine göre düzenlese…
-Usulsüz ve yasal olmayan yer çevirme, dükkân yapma ve apartman dikme meselelerine müdahale etmese…
-Beş katlık binaya on kat ruhsat isteyenin işini çözse…
-Festival ve şenliklerde kültürü değil, parayı konuşturup organizasyon firmalarına az biraz para yedirse…
-Bürokrasiden, siyasiden ve partiden gelen bazen usulsüz ve haksız olan talep, iş başvurusu ve kayırmacılıkları kayıtsız-şartsız kabul etse…
-Siyasi isimlerle arası iyi olan şahsiyetlerle her gün çamlıktaki lokantada desti kebabı yese…
Sizce başkanı eleştiren, kötüleyen, karalayan ve istemeyen olur mu?
Sizce bu saydığım örnekleri icra etse ve uygulasa eleştiren esnafın ve vatandaşın tüm bunlardan haberi olur mu?
Sizce bu usulde çalışan bir belediye başkanının ikinci dönem korkusu ve koltuk kaybetme ihtimali olur mu?
Haydi, herkes vicdanen bu soruları yanıtlasın…
Bu satırları 2014 seçimlerinde Başkan Arslan’a oy vermeyen ve makamında haber konusu dışında bir kere dahi oturmayan birisi olarak yazıyorum.
KAZIM BABA
Dün Başkan Arslan belediyenin çağrı merkezinde çağrı aldı.
Şikâyet için arayan bazı vatandaşlar hattın ucunda başkan ile konuşmanın şaşkınlığını yaşadı.
Bazıları ise hattın ucundaki ismin başkan olduğunu anlayamadan sinirli ve tavırlı bir vaziyette içini döktü.
Evinin önündeki kanalizasyon hattında sıkıntı yaşayan bir vatandaşı dinledi başkan.
Vatandaşa yardımcı olunacağını ve sorununun en kısa sürede çözüleceğini söyledi.
Akabinde konuştuğu vatandaşın ismini sordu başkan ve kendisini tanıttı.
Karşıdaki vatandaş başkanı tanıyamadı ama sorununun çözümü için ısrarda bulunarak,
“Tamam Kazım baba, bizim şu işi çöz gurban oluyum. Hadi Kazım baba işin gücün rast gelsin hayırlı günler” diyerek telefonu kapadı.
Ortaya farklı ve komik bir diyalog yansıdı.
Umarım çağrı merkezine ulaşan ihbarlara en kısa sürede müdahale gerçekleşiyordur.
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*İl merkezinde akıbetleri belli olmayan bazı tarihi yapıları.
*Atıllaşma aşamasına gelen ve fiyaskoyla sonuçlanan Spor Vadisi projesini.