KİŞİLERİN,  özellikle yaşça büyüklerin söylem ve eylemleriyle başkalarına örnek olmaları gerekir. Kuşkusuz ki örnek olmada yeğleneni, eyleme dayalı olanıdır. Çünkü söylemler, insan üzerinde eylemlere oranla pek etkili olmamaktadır.  
Örnek olmak, iyi ve kötü olmak üzere çift yönlüdür. Ancak bizi ilgilendiren olumlu olanıdır. İnsanı yoldan çıkaran, batağa sürükleyen kötü söylem ve eylemler hiçbir zaman benimsenmemelidir.
Bazı kişiler, çevresindekilere yalnızca güzel öğütler vermekle yetinir; ancak bunları eylemleriyle göstermezler. Dolayısıyla öğüt yollu bu tür örnekler pek etkili olmaz. Hele bir de öğüt veren, kendisi buna uymazsa bu öğüt hiçbir değer taşımaz. Bu nedenledir ki Mevlana, “Öğüt verecek insana değil, örnek olacak insana gereksinim var.” demiştir. Oscar Wilde de, “Davranışlar sözcüklerden daha fazla konuşur, daha çok şey anlatır.” diyerek örnek olmada eylemin önceliğine dikkat çekmiştir. Epictetos’un,Cahillerin önünde güzel sözleri sayıp dökme, en iyisi bu özlü sözlerin emrettiği şeyleri yap; bir davette nasıl yemek yeneceğini anlatma, ama nasıl yemek yenmesi gerekirse öyle ye.” sözü de eylemin niçin öncelikli örnek olması gerektiği konusuna iyi bir yaklaşımdır.   
İyi örnek olmak için kişinin birtakım olumlu özelliklerle donanmış olması gerekir. Bunların en başında dürüstlük gelir. Ama nasıl dürüstlük?..  Sözde değil, özde dürüstlük. Romanos Diogenes’in de dediği gibi, “Sürekli erdemden söz edip verdiği öğütlerden hiçbirini yapmayanlar, çok güzel sesler çıkarmasına karşın hiçbir şey hissetmeyen müzik araçlarına benzerler.”  
Örnek bir kişi; dürüstlüğün yanı sıra onurlu, çalışkan, yardımsever bir kişilik taşımak, hak ve adaletten yana tavır sergilemek, kul hakkı yememek, yalan söylememek, insan haklarına saygı göstermek, insanlar arasında hiçbir biçimde ayrım yapmamak, ulusunu ve tüm insanlığı sevmek ve benzeri daha pek çok özelliği benliğinde bütünleştirmiş olmalıdır.
Bence en değerli örnek oluş, kişinin başkaları tarafından örnek alınması ya da gösterilmesidir. Buna en güzel örnek; ulusumuzun kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk gibiler; Cenap Şehabettin’in deyişiyle, “Gerçek büyük adamlar güzel ağaçlara benzerler. Dallarında yuvalar kurulur, gölgesinde yorgunlar dinlenir, çiçeklerine sürünenler güzel koku alırlar. Meyvesiyle açlar doyar ve yaprakları arasından dökülen güneş damlaları toprağa hayat verir… “
Örnek kişi; söylem, özellikle de eylemleriyle bireylere ve topluma yol gösterir, ışık saçar. Onun sayesinde örnek alınacak yeni kişiler ortaya çıkar. Sonuçta ülke; imrenilecek, yaşanılacak bir yer durumuna gelir. Çağdaşlığıyla, söylem ve eylemleriyle tüm dünyanın gözdesi olur.
Bizler de çocuklarımıza iyi örnek olalım.  Onları iyiye, güzele, doğruya yöneltelim; tüm kötülüklerden uzaklaştıralım. Böylece topluma yararlı bireyler olmalarının önünü açalım. Onlar da imrenilecek örnek insan olsunlar.