ÖVÜNÜYORUZ, seviniyoruz,  gururlanıyoruz. Hakkımız olduğunu biliyoruz. Zira, bugün yerinde yeller esen Güreş Eğitim Merkezi'nden yetişen Rıza Kayaalp'in 4'üncü kez dünya şampiyonu olup, tarih yazmasını göğüsümüzü gere gere kutlamayı hak sayıyoruz...
Tarihinde, Celal Atik, Nasuh Akar, Necmi Gençalp gibi dünya ve olimpiyat şampiyonu yetiştiren, Ömer Suzan,  Erdoğan Koçak, Mustafa Suzan, Sümer Koçak, Şevket Ilgaç gibi isimleri Ata Sporumuza kazandıran Yozgat, dün bu isimlerle övündü. Bugün de Rıza Kayaalp, Atakan Yüksel gibi dünya şampiyonu, olimpiyat ikincisi güreşçileriyle gurur duyuyor. Türk Güreş tarihine bakıldığında Yozgat'tan yetişip, milli mayo giyen sporcuların sayıları hiç de azımsanmayacak düzeyde ama!...
Bunun bir de aması var!..
Sanki Yozgat'tan yeni isimlerin, Rıza Kayaalp'lerin, Atakan Yüksel'lerin, Celal Atik'lerin, Nasuh Akar'ların, Necmi Geçalp'lerin çıkması istenmiyor gibi bir tavır var, Güreş Federasyonu'nda. Milli Takıma azımsanmayacak isimler kazandıran Güreş Eğitim Merkezi yıkılıyor, yenisi gündeme bile alınmıyor, eski bir binaya sıkıştırılıyor. Statüsü daraltılıyor...
Yozgatspor Güreş takımı Süper Lig'de mücadele veriyor. Sahipsiz, kimsesiz, yarınlarından endişeli, durumun netleşmesini bekliyor. Yozgat'ta önceki yıllarda yapılan güreş müsabakaları, Türkiye Şampiyonları artık Federasyon Başkanının memleketi Afyonkarahisar'da yapılıyor, Cumhurbaşkanının memleketi Rize'de gerçekleştiriliyor. Buralarda yapılmasına karşı çıktığımız gibi bir algı oluşmasın. Sadece, bunca güreşçinin yetiştiği Yozgat'ın neden ihmal edildiğini öğrenmek istiyoruz. Bundan sonra 'yeni Rızalar çıkmasın' isteniyorsa, o başka. Ama burada pehlivanlar çayırda yetişiyor...