“Haber kutsal, yorum hürdür!” diye bir deyim vardı. Vardı diyorum çünkü kâğıt üstünde kaldığı aşikârdır. Zira bir partinin sayın genel başkanının gazeteler de bir ilanı yayımlandı. (26 Haziran 2018 – Salı) İlan metninin başlığı “Teşekkür mesajı – İftira, İtham, İsnat” diye başlıyor. “Beyhude yere uğraşmayın, Türk milletini durduramazsınız.” 
Vay vay vay… Bir tek kendisi ve partisine oy verenler Türk,  teşekkür(!) ilanındakiler değil! İtham edilen isimlerden birçoğunu yakinen tanırım. İçlerinde Emin Çölaşan ağabeyim, dostum – kardeşlerim Oktay Yıldırım, Orhan Uğuroğlu, Şaban Sevinç. Eğilmeyen, bükülmeyen, çıkmaz sokaklara girmeyenlerdir. Vatanına, halkına, kalemine son derece saygısı olanlardır. Doğruya doğru, eğriye eğri diyenlerdendirler… Eğer yolcular, hancıları kovmaya, dövmeye kalkışırlarsa, bu işte bir iş ve bir terslik var demektir. Sanırım ilan metninde öyle isimler var ki, çeşni olsun diye mi konuldu sorusu akla geliyor. Yandaş, yalaka bir yığın gazeteci! Kalemini satmayanlarla, kalemlerinden vıcık vıcık yağ akanları bir arada toplamak da doğrusu maharet ister. Arşivleri taradım, Emin Çölaşan ağabeyimin, Oktay Yıldırım’ın, Orhan Uğuroğlu’nun, Sayın İsmet Özçelik’in ve Sayın Mehmet Yuva’nın zülfikâre dokunan bir kelimelerine rastlamadım. 
“İftira, İtham, İsnat” kelimelerinin yanında bir kelime eksik kalmış; HEDEF… Olur ya bir meczup çıkıp da “Sen nasıl aleyhte! yazı yazarsın?” deyip, gazetecilerden kalemini satmayanlara saldırırsa, taciz ederse, sorumlusu kim, kimler olur? 
* * *
FOX TV’nin haberlerini izlerken, Fatih Portakal ve bizim İsmail Küçükkaya’nın programlarında da, zedeleyici, kasıtlı bir haberlerine şahit olmadım. Ekmeğine eğilen, efe oyunu, zeybeğin dışında diz çökmeyenlere iftira edilmektedir esasında…
* * *
1962 yılında başladığım gazetecilikten, günümüze, basın hür derlerdi de çok inanırdım! Bu ilan metni, Anayasaca teminat altına alınan, basınla ilgili maddeleri kadük etmiştir. Açıkçası tuş etmiştir. Anayasa Madde 28.a; Basın Hürriyeti “Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz, Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.” Evet, Anayasada böyle yazmaktadır. Anayasada geçen bu maddeler değiştirildi de haberimiz mi olmadı? 21.asır Türkiye’sinde, “BASIN HÜRDÜR!” diyen varsa, beri gelsin… Hedef tahtasına oturtulan gazeteci dostlarımızı da Allah korusun… Al bayrak ve Türkiye hepimizindir. Partizan kafalar bunu ne zaman kabul eder ve anlarlar bilemiyorum! 
Son cümlemi noktalıyorum. Mustafa Kemaller ölmez, Kuva-yı Milliyeciler tükenmez…