Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dün Bozok Üniversitesi’nin akademik yılı açılış törenine katıldı.
Sayın Bozdağ burada önemli konulara değindi, önemli konularda konuştu.
Sayın Bozdağ’ın dünkü yaptığı konuşma aslında sıradan bir tören konuşması değildi bana göre.
Bekir Bozdağ, dün kürsüden bir konferans verdi desek daha doğru olur.
Gençlere önemli uyarılar ve hatırlatmalar yaptı Bozdağ.
Bozok Üniversitesi’nin akademisyenlerine güç ve kudretlerini hatırlattı.
İsterseniz önce akademisyenlere yönelik bazı ifadelerini irdeleyelim, sonrasında ise gençlere yaptığı önemli çağrılara değinelim.
Sayın Bozdağ, Anadolu vilayetlerine üniversite açmaya başladıklarında bazı çevrelerin ‘mümkün değil’, ‘bu iş yürümez’ türünden eleştiri ve art niyetli açıklamalar yaptığına değindi.
Sonrasında güzel cümle kurdu ve dedi ki “Ama bir şeyi unutmuşlardı… ODTÜ ve Hacettepe’de ilk kurulduğunda aynı imkânsızlıklar vardı. Akademisyen sorunu, kadro sorunu o günlerde de vardı. O gün bu üniversiteler kuruldu ve bugün Türkiye’nin saygın üniversiteleri oldular”.
Sizce de güzel bir tespit ve doğru bir örnek değil mi?
Sonrasında ise Bozok’un akademisyenlerine seslendi ve onlarında önümüzdeki yıllarda ODTÜ veya Hacettepe veya başka üniversitelerdeki akademisyenleri geçebilecek başarılara imza atabileceklerini hatırlattı.
Bu konuda şahsının inancının tam olduğunu vurguladı.
Akabinde ise yine kararlı bir şekilde “Niye olmasın, neden olmasın?” sorusunu sordu.
Sahi, neden olmasın, niye olmasın?
Yeter ki inanalım…
TEK TİP OLMAYIN
Sayın Bozdağ’ın gençlere yönelik yaptığı konuşmadan ise ben “Tek tip olmayın” anlamı çıkardım.
Nasıl mı?
Çünkü Sayın Bozdağ, gençlere ve akademisyenlere seslenirken, “FETÖ’nün yaptığı gibi sadece belli yazarların kitaplarını, dergilerini okursanız. Sadece belli kanalları izlerseniz, sadece belli adamlara kendinizi hapseder ve hapsedilmeyi iyi bir şeymiş gibi gençlere öğretirseniz işte o gence en büyük kötülüğü yaparsınız” diye konuştu.
Hatta bir örnek vererek, ekranda konuşan bir adamı görünce anında ekranı kapatanların bir ideolojinin esiri olan ve o ideolojiyi benimseyenlere tahammül edemeyen bir tip olduğu tanımlamasını yaptı.
Terör örgütlerine karşı da gençleri uyardı Sayın Bozdağ…
FETÖ, PKK, DHKPC ve DEAŞ gibi örgütlerin önce aklı, vicdanı, kalbi ve irfanı rehin aldığını vurguladı.
Dediğim gibi tören konuşmasından ziyade gençlere yönelik bir konferans gibiydi Bozdağ’ın konuşmaları.
KERKÜK HASSASİYETİ
Bunların dışında hemşerimiz Sayın Bozdağ’ın Kerkük konusundaki hassasiyete de konuşmasında yer vermesi,  Yozgatlı vatandaşların bir beklentisiydi.
Sayın Bozdağ’ın “Türkiye'nin güvenliğini, bölgenin güvenliğini tehdit edecek bütün bu uyarılara ve ikazlara rağmen referandum adımını atarsa bunun elbette bir karşılığı olacaktır" ifadeleri Yozgatlıların ve Türk Milleti’nin hissiyatlarıydı.
Sayın Bozdağ, bir devlet adamı olarak, bir devlet adamına yakışır ciddiyette konuştu ve mesajlarını verdi.
Umarım mesajları gençlerimize ve diğer muhataplarına ulaşmıştır.
Haydi selametle.

DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Kerkük konusunda sessizliğini sürdüren Yozgat kamuoyunu.
*Bu yıl yeni açılan bölümlerle büyümeyi sürdüren Bozok Üniversitesi’ni.