Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri İstanbul'u fethettikten sonra, ilk cuma namazını Ayasofya'da 
kılmak için kilisenin hemen camiye çevrilmesini emretmiş, ordudaki ustalar Ayasofya Kilisesi'ni, 
Büyük Fetih Camii'ne çevirmişler ve cuma namazına hazırlamışlar. Cemaat toplanmış Fatih Sultan 
Mehmed etrafındakilere:
- Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan var mı? diye sormuş.
- Eğer kaçırmayan varsa bütün cemaatin başına o geçecek ve imamlığı o yapacak, demiş. 
Herkes büyüklere bakmaya başlamış. Fatih Sultan Mehmed'in orada bulunan lalası da diğer 
alimlere ve en son da Akşamseddin'e bakmış. Ama herkes başını yere eğmiş. Akşamseddin bile 
başını yere eğmiş ve:
- Bir keresinde evimde misafir vardı. Misafirleri kıramadığım ve çok meşgul olduğum için ikindi 
vakti keraate girdi. Hayatımda sadece bir kez ikindi namazının sünnetini kılamadım, demiş. 
Akşemseddin'in bu sözü üzerine Fatih Sultan Mehmed:
-Hayatımda ve savaşta hiç ikindi namazının farzını ya da sünnetini kaçırmadım, demiş. 
Bunun için de oradaki heyet tarafından İstanbul'un fethinden sonra Ayasofya'da kılınacak ilk cuma 
namazına imamlık yapmaya Fatih Sultan Mehmed Han’ı layık görmüşler.
Fatih Sultan Mehmed han hazretleri imamlığa geçtikten sonra namaza başlamak için tekbir getirir, 
daha sonra sağına ve soluna selam vererek namazını bozar.
 Sonra tekrar tekbir getirir ve tekrar sağa sola selam vererek namazını yine bozar. 
Üçüncüsünde de tekbir getirdikten sonra ellerini bağlar ve ilk cuma namazını kıldırmaya başlar. 
Cemaatten bazıları: "Padişah büyük kibre girdi o kibrinden dolayı namazı başlatamadı" diye 
düşünmüşler. Namaz kılındıktan sonra Sultan Mehmed'e namazı nenden üç kere bozduğunu 
sormuşlar o da:
- İstedim ki namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kabe görünsün, yani biz Kabe'nin önünde 
namaz kılalım. Bu niyetle birinci tekbiri getirdim fakat Kabe görünmedi. İkinci tekbirden sonra da 
Kabe yine görünmedi. 
Üçüncü tekbirden sonra Kabe gözümün önünde belirdi, demiş. 
Bunun sebebini Akşemseddin Hazretleri'ne de sormuşlar o da bu hadiseyi şöyle anlatmış. 
- Padişahımız üç defa tekbir getirdi. Birinci tekbirde baktım ki, Ayasofya'nın yönü kıbleye bakmıyor. 
İçimden "İnşallah bir yanlış yapmayız" dedim. Ve Padişahımız namazı bozdu. 
İkinci kez tekbiri getirdi, tekrar namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim. Üçüncü tekbirde yine 
içimden: "İnşallah namazını bozar" dedim. Fakat o an bana manevi alemde cemaatin en arka safı 
gösterildi. En arka safta, bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm. Bir an baktım ki Hızır Aleyhisselam, 
o bir kişilik yere doğru saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya'nın 
yönünü kıbleye doğru çevirdi. Ondan sonrada bir kişilik yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza 
durdu. Böylece padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kabe'yi tam karşısında gördü, bir daha 
selam vermedi ve böylece İstanbul'un fethetinden sonraki ilk cuma namazını kıldırdı.