TÜRKİYE'nin en fazla göç veren illeri arasında Yozgat ilk sırayı alıyor. Göçten en fazla etkilenen yerleşim birimleri ise kırsal kesimler. Köylerin önemli bir bölümü 'hayalet köy' konumunda. Hal böyle olunca, köylerde bulunan devlet yatırımları, hizmet binaları da atıl kaldı...
Dün manşete taşıdığımız haberde de verildiği gibi, devlet nüfusu azalan, ilk ve orta öğretim çağındaki çocukların eğitimlerini eksiksiz alabilmeleri için 'taşımalı' sistemi devreye soktu. Köylerde bulunan 5-10 çocuk minibüslerle belirlenen okulda toplanıp, eğitimlerini almaları sağlanıyor. Ancak, köyde yaşayanların çocuklarının eğitim alabilmeleri için inşa edilen okullar, lojmanlar, ek binalar taşımalı sisteme geçilmesiyle birlikte atıl durumda bırakıldı...
Sadece atıl durumda olan okul binaları değil elbette. Devletin diğer birimlerinin de durumu aynı. Mesala Sağlık Evleri, Sağlık Ocakları gibi diğer binalar. Tarım Kredi Kooperatifi binaları. Velhasıl devletin yaptığı yatırımların önemli bölümü çürümeye terk edilmiş durumda...
Atıl kalan, devlet tarafından yaptırılan binalar farklı amaçlarla bazı köylerde kullanılmak suretiyle, binalar kurtarılmış durumdu. İncirli Köyünde Kültürevi, İnceçayır Köyünde müze yapılan, bazı köylerde ise köy konağı, köy evi gibi farklı amaçlarla kullanılan okul ve sağlık ocaklarının aynı yöntemlerle değerlendirilmesi mümkün olabilir mi? İl Özel İdaresi, tüm köylerde tarama yapıp, kullanılabilir durumdaki bu yapıları köy tüzel kişiliğinin kullanımına tahis etmek suretiyle, imam evi olarak tanzim edilebilir. Merkezi konumdaki köylerdeki binalar tarımcılara tahsis edilip, tarımsal eğitim veya benzeri çalışmalarında kullanmaları sağlanabilir, diye düşünüyorum. Karar elbette yöneticilerindir...