YIKILMIŞ, toprakları işgal edilmiş, silahları elinden alınmış, ümmet topluluğundan bir ulus çıkartmış, G.M.K. Atatürk’e taş atanlar zaman zaman boy göstermektedirler. Tenkit, görüş ve fikirlerine katılmamak başka, küfretmek, yaptıklarını inkar etmek, aile efradına galiz sözler sarf etmek bambaşkadır. Küfredenlerin kanından şüphe etmek bir yana, iç düşman diye nitelememiz hiçte yadırganmamalıdır. “O gelmeseydi de, Yunan gelseydi…” cümlelerini söyleyen zat-ı, Atatürk’ün annesine olmadık iftirayı atan okumuş! kişiyi, eğer benim elimde bir yetki olsaydı ayaklarından sallandırmak boynumun borcu olurdu! Şimdi de bir hanımefendi! “O bir şey yapmadı ki, o kurtarmadı ki” gibi konuşmaktadır. Şimdi buradan soralım; Peki o kurtarmadı da sizin babanız, dedeniz mi kurtardı? Ettiğin o lafları söyleme hürriyetini bile taş attığın Atatürk’e borçlu olduğunu unutma… Aslında Ataya laf atanlara zavallılar demek az gelir ya hadi neyse…  Atasına saygı kanunu çıkartan sanırım tek devletiz. O zamanın kanun koyucuları böyle zavallıların çıkabileceklerini tahmin etmiş olacaklar ki saygı kanunu çıkartmışlardır. Ama ne yazık ki cezaları hafif tutmuşlardır. Atanın annesine en ağır iftirayı atan okumuş! yaratık şimdi kim bilir hangi deniz sahilinde keyif çatmaktadır? 
Atasına küfredenlerin zürriyetlerinden de bu devlete bir fayda gelmez… Bu gibi kişileri vatandaşlıktan çıkartmak en kestirme yol olacaktır. Bu gibi kişiler bakalım Atalarını bir daha ağızlarına alabilirler mi? Alacak olanda cezasına katlanır, zor mu böyle bir kanunu çıkartmak?
Eh ne demiş Atatürk, “Geçmişini bilmeyen, geleceğine yön veremez…”