Aşkın aldı benden beni 
Bana seni gerek seni 
Ben yanarım dünü günü 
Bana seni gerek seni 
Ne varlığa sevinirim 
Ne yokluğa yerinirim 
Aşkın ile avunurum 
Bana seni gerek seni 
Aşkın aşıklar oldurur 
Aşk denizine daldırır 
Tecelli ile doldurur 
Bana seni gerek seni 
Aşkın şarabından içem 
Mecnun olup dağa düşem 
Sensin dünü gün endişem 
Bana seni gerek seni 
Sofilere sohbet gerek 
Ahilere ahret gerek 
Mecnunlara Leyla gerek 
Bana seni gerek seni 
Eğer beni öldüreler 
Külüm göğe savuralar 
Toprağım anda çağıra 
Bana seni gerek seni 
Cennet cennet dedikleri 
Birkaç köşkle birkaç huri 
İsteyene Ver anları 
Bana seni gerek seni .....
Yunus'dürür benim adım 
Gün geçtikçe artar odum 
İki cihanda maksudum 
Bana seni gerek seni 
Yunus EMRE
CİMRİLİĞİN BU KADARINA PES! 
Resûlüllüh (s.a.v.) bir adam gelerek: 
- Yâ Resûlüllüa! Falanca komşum, hurma saplarını benim bahçeme koyuyor. Bana eziyet veriyor, dedi. 
Allah Resûlü o zâtı çağırarak, ona: 
- Filancanın bahçesine koyduğun hurma saplarını bana sat, teklifini yaptı. Adam: 
- Olmaz dedi. Allah Resûlü: 
- Öyle ise bana hediye et onları, dedi. Adam bu teklife de: 
- Olmaz dedi. Allah Resûlü son bir teklifte bulundu: 
- Peki, cennette karşılığı verilmek şartı ile onları bana ver! Adam, bu son derece câzip teklife de: 
- Olmaz, karşılığını verince, Allah Resûlü, şöyle söylemekten kendini alamadı: 
- Selâm vermekten kaçınan kimse dışında, senden daha cimrî bir kimseyi görmedim.