MERAKIMDAN soruyorum hangi dağı sen yarattın kibri gövdesinden büyük  insan! Kuşlara kanat takan sen misin? Bir damla kandan öte nesin sen?
 Doğdun aciz, yaşadın aciz, ölürken acizsin. Hangi kudrete sahipsin de ben bilmiyorum. Kendini yüce sanan bir aptaldan başka nesin sen? 
 Tohumu saçarsın tarlaya, tarla mı senin? Toprağı sularsın bulut mu senin? Ekini biçersin orak mı senin? Bir avuç balçıktan başka nesin sen? 
Uykuya yatarsın, rüya görürsün. Uykudan uyanıp hayal kurarsın. Bire  aldığını yüze satarsın. Kazandığını da senin sanarsın. Bir emanetçiden başka nesin sen?
 Mezarlıkları gezmelisin ey insan! Onlar ki zamanın çöplüğüdür. Saati gelen girer o çöplüğe. Üstüne toprak atmak için yarışırlar. Dün sevmeye kıyamadıklarını bir an önce gömmek için kürekler elden ele gezer. O mezar da senin değil ey insan! Bir gün gelir üstüne bina dikerler.
Makamın, mevkiin ne olursa olsun. Hangi dinden olursan ol, istersen putperest istersen mecusi. Mutlaka öleceksin. O güzel evinden, o güzel arabandan, bankadaki hesabından ve makamdaki koltuğundan ayırıp götürecekler seni. Düşünmesi zor geliyor deme, kolaylaştır. Aklına yaz, sen sadece bir emanetçisin, belki yirmi belki yüz yıllık bir emanetçi. Çıplak geldin çıplak gideceksin. Unutma, Üstünde otlar bitecek!
Aranızdan, bize tavsiyede bulunan bu aptal kim diyenler olacağını biliyorum. Evet ben bir aptalım, acizim ve merhamete muhtacım. Sizin merhametinize değil elbette. Her türlü necaseti üstüme sıvamış ve bundan arınmaya gayret etmiş bir fani olarak arızalı düşüncelerimi sizinle paylaşıyorum. Aynı çukurdayız. Aynı toprağın altına gireceğiz.
Geride bırakabileceğimiz sadece ismimiz olacaktır. Nasıl anılmak istersen öyle yaşamalısın insan kardeşim. Kemiklerini sızlatmak da senin elinde hayırla yad edilmekte. Sadece kendini düşünme senden sonra gelecek neslini de hesaba kat. Senin amelinle yüzü kızaracak olan tek sen değilsin.
Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmadı, sana da kalmayacak. Aynaya her baktığında unutma, öleceksin!