BUGÜN Anneler Günü ve ben genç bir annenin vefat haberiyle darmadağınım. Yüreğim buruk, kelimelerim hüzne esir. Henüz tanışamamıştık. Tanımadan sevdim Nükhet Anne’yi.  Annesinin yerini tutamam ama güzel kızına teyze olmaya söz verdi anne yüreğim. Anneler günü ona acı vermesin. Yüreğimi açtım sınırsızca.
Yazımı Anneler Günü’nde yazıyorum. Yazıya geçmeden önce annemin, teyzemin, ablamın… Anneler Günü’nü telefonda görüşerek kutladım. Sosyal medya hesabımdan bir resim paylaşarak kutlama mesajı yayınladım. Toplumun ve dijital çağın bana yüklemiş olduğu görevi tamamladım. Görev diyorum çünkü doğal gelmiyor artık duygular. 
Nasıl da duygusuz olduk değil mi? Annelerimizi yüreklerimizden aldık, bir ekranın içine kilitledik. Sevgimizi bir fanusun içinde yaşatıyoruz. Dijitalleştirdiğimiz, samimiyetsiz duygularımız, özel günlerde çok daha fazla görünür oluyor.
Ben, bu tür günlerin insanların kendi vicdanlarını bir günlüğüne de olsa rahatlatmak için icat edildiğini düşünüyorum. Annelerin günü mü olurmuş? Anneler günü şart mı çiçek getirmene, sarılmana, “İyi ki varsın anneciğim!” demene? Öpmen ve koklaman için anneler günü mü şart?
Köylere terkedilmiş annelerin emeğine karşılık gelir mi bir gün? Hala terkedildim demeyen, evladına toz kondurmayan olgunluğuna yeter mi bir gün? Elinde bastonuyla, eğilmiş beline, çökmüş omuzlarına, titreyen ellerine rağmen yemeğini kendi yapan güzel anneleri anlatabilir mi bir gün? Buğulu gözlerindeki çileyi, yürek burkan hikayelerini değiştirir mi bir gün? Ve dahası bir günde anne olunur mu?
Yaşlanınca eve sığdırmadığımız, huzurevlerini ev bark belleyen annelerimizi bir güne sığdırmaya çalışmak vefasızlıktır. Oğlunun itelediği, gelinin istemediği, kızına fazla, damada yük olan annelerimizi gönlümüze değil, mayıs ayının pazar gününe sığdırmaya çalışmamız affedilir gibi değil. Ama öyle sevgi dolu yürekleri var ki her hatamızı hoş görüyor, bizi bağırlarına basıyorlar.
Yorulmaz işçiler, artık yorgunlar. Hayat yormadı anneleri, kahır yormadı. İlerleyen yaşı yormadı. İlgisizlik, vefasızlık yorgunu onlar. Hayatta iken, her gün kıymet verilmeli, kanatlanıp uçmuş melek anneler dualarla yad edilmeli.
Anneleri yazmaya kelimeler de yetmez. Ben anlatamam ki anneleri on yazı, bin yazıyla….
Vatana asker yetiştiren aslan yürekli anneler bir güne sığabilir mi? Şehit yavrusuna ağıt yakarken başı dik, sesi düşmana kurşun olan annelerin onuru bir yazıya sığar mı?
Sığmaz…
Sığmaz…

Ne yaparsak yapalım; anneler bir güne, bir köşe yazısına sığmaz.
Emeği taşar, beklentisiz sevgisi taşar, çilesi taşar, döktüğü gözyaşı taşar, cesareti taşar, özverisi taşar…
Taşar da taşar…