Allah Rasûlu şöyle buyurıyor: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek, aile halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz." (Buharî, Nikah, 91) 
Ahlaki çöküntünün hız kazandığı günümüzde ailesini ve kendini kurtarmak yetmiyor çevreye ve topluma da sahip çıkmak gerekiyor. Esrar, eroin, uyuşturucu, alkol-kumar ve fuhuş sektörü arttıkça toplumda manevi bir çöküntü dönemi başlıyor. Ahlaksızlığın getirdiği manevi huzursuzluk insanlığı tehdit eder hale geliyor.
Akıllara durgunluk verecek boyutlara ulaşan ahlaksızlık belirli sayıda kalmayıp tüm toplumu huzursuz etmeye başlıyor. 
"Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır" atasözüne uygun olarak, ahlak bozukluğu olan bir kişide tüm mahalleyi huzursuz ediyor, aile içi başlayan kavgalar toplumun geneline yayılıyor ve namuslu- haysiyetli insanları da tehdit ediyor.
Genel bir değerlendirme yaptığımızda, fuhuş sektörü toplumu tehdit eder hale gelmiş adeta devleşmiştir. Fuhuş batağına düşen binlerce hanım kardeşimiz bu sektördeki acımasız insanların elinde oyuncak haline gelmiştir. Televizyonlar, paylaşım siteleri, video ve CDlir ahlaksızlığın ne denli boyutlara ulaştığını gösteriyor. 
Aile içi istismarlar insanın kanının donduracak boyutlardadır. İçki ve kumar, yaş sınırı 12-13 yaşlara dayanmış olan içki tüketimi tüm dünyada ürkütücü boyutlardadır. İnsanlığı uyuşturan kötülüklerin anası sayılan "içki-alkol" kullanımının önüne bir türlü geçemiyoruz. Malesef alkol kullanımı ve kumar belası kişinin kendisine değil, ailesine zarar veriyor, ailelerin dağılmasına vesile oluyor. Huzursuzluğun ana kaynağını oluşturuyor.
Esrar-eroin ve uyuşturucu kullanımı: İstatistikler bu konudada bizi korkutuyor. Okul önlerinde-mahalle aralarında, cadde ortasında açık açık satılır hale gelen uyuşturucu belası insanlığın düşmanı durumundadır. Sadece para kazanmaya yönelik olmayıp, siyase - askeri ve ahlaki tüm çöküntüleri, beraberinde getiren uyuşturucu mafyasına karşı mücadele etmek insanı bir görevdir.
Malum olduğu gibi uyuşturucu alışkanlığı kişiyle birlikte ailelerinde perişan olmasına sebep olmakta insan hayatını tehdit etmektedir.
Bizimde bildiğimiz kadarıyla Yozgat'ta toplumun genelinde ayrı olmayıp, ahlaki çöküntünün gözle görülebilen illeri arasındadır. İl ve ilçe merkezlerinde meydana gelen olaylar hiç de iç açıcı durumda değildir. Uyuşturucu satımı ve kullanımı okullarda okullara kadar ulaşmışsa bundan endişe etmek gerekmez mi?
Ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi ve uyarılması çok önemlidir. Mahallelerde, cadde ve sokaklarda uyuşturucu satılır hale gelmişse, bana karşı mücadele etmek hepimizin görevi olmalıdır. Aksi takdirde yarın ahlaksızlık toplumları tehdit eder konuma gelecektir.
Alkol kullanımı ve fuhuş olayları ilimiz içinde tehlikeli boyutlardadır. Manevi çöküntü toplumu sarmışsa, "Toplumsal felaketi" beklemek kaçınılmaz olacaktır, ahlaksızlık, akla ve hayale gelmeyen tedirginlik duyması normaldir.
Tedbir almadığımız takdirde kötülükler birgün bizi de boğacak hepimizi rahatsız edici boyutlara ulaşacaktır.Sanırım bugünün istatistikleri de ahlaki manada. “ Tehlike çanlarının çaldığı” noktasındadır. Yasal düzenlemelrde dahil her türlü tedbirler alınmalı ahlak zabıtası birimleri kurulmalıdır.
Sonuç mu, sonuç şu ki:Ahlaki çöküntü her geçen gün katlanarak devam etmekte ve toplumun huzurunu güvenini bozmaktadır. Ahlaksızlıkla mücadele edilmediği takdirde toplumun tamamı bundan etkilenecek, gençleri ve çocuklarımızı korumak imkansız hale gelecektir.