YENİ bir yılın başındayız. Giden yılın sorunları çoktu. Umarım yeni yılın sorunları çok olmaz.

COVİT 19 hastalığı dünyayı sarstı. Türkiye’de de etkili oldu. Ekonomiye, sosyal hayata, kültüre vurduğu büyük darbelerin yanında vatana, millete ve özeline yararlı işler yapacak canları da aldı götürdü.

Geçen yıl dünyada değişik alanda önemli çıkışlar yaptık, kazanımlarımız da oldu. Ama bir o kadar da olumsuzlarla karşılaştık. 

Düşündüm; O çıkışları yapmasa mıydık dedim. Yani Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Azerbaycan’da müdahalemiz olmasa mıydı? Bu çıkışları yapmasaydık Yunanistan, Fransa, Ermenistan bize dost mu olacaktı? 

O zaman yaptığımıza iyi mi ettik? 

İyi ettik ama yapacaklarımızı önceden düşünüp planlı programlı yapsaydık, gelişmelere karşı tedbirimiz önceden alıp yürürlüğe koysaydık daha başarılı olurduk. Örneğin: Yunanlıların adalarla ilgili çalışmalarını görsek, tedbirini ve tepkisini zamanında verseydik şimdi karşımızda blok olarak düşman gücü olmayabilirdi.

KKTC de Değerli Türk büyüğü Rauf DENKTAŞ çizgisindeki kişilere destek olsaydık, Talat gibi, Akıncı gibi milliyet bilincinden yoksun, insanların yönetmesini önleyebilirdik. 

Suriye’de ki, Irak’ta ki olan gelişmeleri milli hüviyetle takip etseydik şimdiki sıkıntıların önemli bir oranının önüne geçmiş olurduk. Yani ya o kargaşanın içine girmez, ya da cephemizi doğru yerde açar bugün önemli noktaları yönetimlerin rızası ile elimize almış olurduk.

Bunlar olmuş olaylar. Vah tüh demek için yazmadım. Veya o dönemlerin yönetimlerini kötülemek için de yazmadım. Amacım olaylardan ders çıkararak olma ihtimali olan olaylar hakkında hazırlıklı olmak içindir.

Böyle konularda lider unsuru önemlidir. Lider gelmeden gelme ihtimali olan her konuda hazırlıklı olandır.

Liderin yanındaki ekip te önemlidir. Ekibi akli, hukuki, ahlaki yetileri kuvvetli olan; yağcı menfaatçi değil, doğru dürüst insanlardan oluşuyorsa, o liderin başarısız olma şansı çok çok azdır.

Beyefendi isimli Suat Hayri Ürgüplü hatıratından örnek vermek isterim. Hukukçu olan Ürgüplü milletvekilliği, Bakanlık, Başbakanlık ve çeşitli ülkelerde Büyükelçilik yapmış biridir.

Adnan Menderes Almanya’ya ziyarete bulunur. Almanya Başbakanı Adenauer daha önce Rusya’ya ziyaret yapmış onun hakkında bilgi vermektedir.

Köprülü ve ben Adnan Bey’in yanındaydık. Adenauer’in arkasında da arkadaşları vardı. Adenauer konuşurken bir ara arkasındaki Heinstein ellerini kaldırdı, “Hayır” anlamına gelecek işaretler yapmaya başladı. Bu bizim dikkatimizi çekti. Adenauer de fark edince arkasına döndü ve Heinstein’i elleri havadayken gördü. Adenauer sordu:

Ne var mutabık değil misin?

Heinstein, öyle olmadı, Stalin’le dediğiniz şekilde konuşulmadı, şu şekilde konuşuldu” dedi.

O zaman hepimizi donduran bir hadise oldu. Adenauer ayağa kalktı ve Heinstein’in elini sıktı, Adnan Bey’e döndü dedi ki:

''İşte benim bu kıymetli arkadaşlarım olmasa ben bu güç işlerin hakkından gelemem. Bunlar beni her zaman ikaz ederler ve yanlışlarımı söylerler.

Tedbir tahammül ve dürüstlük…