Gökyüzündeki son yıldıza kadar uzansam
Derdimi anlatmaya avazımı yırtarak…
“Haydi!” Der, 
“Sendemi sadece dert?
Görmedin ki insanların içindeki nefreti, kini,
Gördün mü benim gibi gece figanlarını?”
“Ben bilirim” der, 
Günahların sevapları nasıl yırttığını,
Ve “ben bilirim” der,
“Gecenin şafağa hasretini”
Sonra “ben bilirim” der,
“Korkusuz dalgaların kıyıya vuran azametini,
Sessiz gecelerin ağlayan sesini…”
Sevmemi mi istersin hayat seni? Ama nesini?
İnanmak isterim gerçeğe fakat oda mahzun,
Dengeyi sağlayamayan bir gemi dümeni sanki…
Nereden bakayım hayat sana? 
Dökülüyorsun lime lime,
Kim bilir bir çocuk olmayı arzulardım,
Kimse dokunmaz düşünceme keyfime…
Sen ağlarsın, etrafındakiler pervane,
Keyfinden ağlarsın, herkes sana deli divane…
Ağla bebek zevkine de olsa,
Büyüdüğünde kahrından ağlarsın belki de,
Bir masal dinledin bebek, güzellikler önünde, 
O yıldıza iyi bak, tutacaksın günün birinde…
Mehmet Sakarya
AĞLA BEBEK (ŞARKI SÖZLERİ)
Masallar biter elbet,
Acılar biter elbet,
Sende bir gün gülersin,
Ağlama ne olur bebek…
Bir gün sende büyürsün,
Bir gün sende üşürsün,
Bir gün sende görürsün,
Ağlama ne olur bebek…
Dünya acılar denizi,
Yakar içinde bizi,
Kuşlar geçer dizi dizi,
Ağlama ne olur bebek…
Sen benden gittin gideli,
Aklımda kavak yelleri,
Birbirine kattım günleri,
Ağlama ne olur bebek…
Mehmet Sakarya