ERMENİ Hıncak Örgütünün Yozgat teşkilatlanmasından daha önce bahsetmiştim. 1893 Yılında yaşanan ve tarihi kayıtlarda da “Yozgat Kilise Hadisesi” olarak geçen bu olayların fili delilleri aradan geçen 128 yıla rağmen Yozgat Tuzkaya Mahallesi ve Köseoğlu Mahallesinde varlığını korumaktadır. Kilise Papazının evinin altından başlayan iki ayrı tünel kiliseye kadar uzanmaktadır. Her ne kadar bugün bu tünellerin bir kısmı aparmanlar altında kalmış olsa da sözlü kaynaklardan edindiğim bilgilere göre yerleri bellidir.   

Yozgat’ın Kara Yakup ve Karaçayır Köylerindeki kadınlar, başka köylerdeki Ermeni kadınlarını da örgütleyerek, sözde Osmanlı zaptiye ve memurlarının köydeki kadınlara tecavüz ettiklerini iddia etmişlerdir. Büyük hezeyan ve yaygaralarla Yozgat merkezine gelerek, oradan şehrin kalabalık yerlerinden geçip kiliseye gitmişlerdir. Bu arada kilisedeki çan olağan dışı (hilaf-ı mutad) devamlı ve uzun bir şekilde çalınmaya başlamıştır. Çan sesini duyan, Yozgat’ta esnaflık yapan ve yapmayan Ermenilerin hepsi dükkânlarını kapayarak silahlı olarak kiliseye gitmişlerdir. Belli bir süre sonra kiliseden çıkarak huzursuzluğa meydan verecek şekilde müthiş bir karışıklık meydana getirmişler, Müslüman mahallelerine saldırmışlardır. 

Yapılan soruşturmalarda şikâyet konusu olan kadınlara tecavüz hadisesinin gerçekte meydana gelmemiş olduğu anlaşılmıştır. Karaçayır ve Kara Yakup Köylerinden gelen kadınlar bir gün öncesinden Yozgat’a getirilmişler, hadisenin meydana geldiği günün bir gün öncesindeki gece bir evde gizlenmişler, hadise günü de Yozgat’a yeni gelmişler gibi hareket ettirilerek, şehrin en kalabalık yerlerinden yaygaralarla geçirilerek kiliseye gönderilmişlerdir. 

Ayrıca olağan dışı çan çalınmaya başlamasıyla kendi isteği ile kiliseye gidenlerin yanı sıra, gitmek istemeyenler silahla tehdit edilerek dükkânları kapattırırılmış, kiliseye gitmeleri temin edilmiştir. Gelişen hadiselerden haberdar olmayıp kiliseye silahsız gidenler de kapıdan geri gönderilerek silahlı bir şekilde gelmeleri istenmiştir. Hatta tehditlere rağmen kiliseye gitmek istemeyenler fedailere vurdurularak öldürülmüştür. 

Kiliseye toplanan Ermeniler nezdinde tahrik edecek şekilde bir takım nutuklar söylenmiş, toplanan halk galeyana getirilmiş ve kiliseden çıkan her Ermeni ya rastladığı bir yetişkin veya çocuk fark etmeksizin Müslüman üzerine ya da grup halinde Müslüman mahallelerine saldırmışlardır. Bu hadisede Türk halkından 3 kişi öldürülürken, 6 kişiyi de yaralamışlardır. 

Belgelere göre, Kilise Hadisesi’nde Yozgat Hınçakyan şubesinin elemanlarından her biri farklı görev üstlenerek, kiliseye toplanmış olan ahaliyi yönlendirmişlerdir. Örneğin; Hıncak şubesinin elemanlarından Akbaş oğlu Papas Hotur kiliseye toplanmış olan halka söylenen nutukları teyit ederek, cemaati ikna etmeye çalışmış, Papaysan Ermek de, Ermenileri tahrik ederek dışarıya silah atmalarını temin etmiştir. 

Berberyan Nazar, Aynazyan Baronuk, Samurkaşık Aleksan ve Semerci Belagos oğlu Yenik, Ermeni halkın silahlı bir şekilde kiliseye toplanmalarını ve de cemaat kararıyla dükkânlarını kapatmalarını ve sürekli çan çalınmasını temin etmeye çalışmışlardır. Devletyan Ohannes, Karagöz oğlu Misak ve Cingöz oğlu Hanton ise kilisede devlet aleyhine nutuklar söyleyerek, Ermeni cemaatini Müslümanlara saldırmak üzere tahrik etmişlerdir. Ateş oğlu Mike ile Kadıkıran oğlu Kirkor da silah kullanırken, Efe Mihran Ermenileri kiliseden çıkararak Müslümanlar üzerine saldırmaya teşvik etmiştir. Dermenasyan Kiragos oğlu Ezik, Kara Çayır ve Kara Yakup köyünden gelen kadınları karşılayıp talimatlar vererek kiliseye götürmüştür. Papaysan Agob kilisede toplanmış ahali nezdinde belinde silah olduğu halde küfürler ederek, çan çalanları organize ederken, Tekiryan Artin hadisenin yaşandığı gün kilise kapısında durup “ne duruyorsunuz artık ne olacak ise olsun” diyerek Ermenileri isyan ve çatışmaya teşvik ve tahrik etmiştir. 

Netice olarak bu tahrik ve teşvikler başarılı olmuş, kiliseden çıkan Ermeni isyancılar çevreye saldırmaya başlayarak 25 kişinin hayatını kaybetmesine ve binden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmuşlardır. Bu sebeple de hadisenin meydana gelmesinde ve gelişiminde ihmalkâr davrandıkları gerekçesi ile Ankara Valisi ve Yozgat Mutasarrıfı görevlerinden alınmış, bölgede sıkıyönetim ilan edilmiştir. 

Kilise hadisesini müteakip, Ankara’daki İngiltere Konsolosu Cumberbatch’ın büyükelçi Maslahatgüzarı Sir Nicolsan’a göndermiş olduğu raporda da, hadiseleri Ermenilerin çıkardığı rapor edilmiş olmasına rağmen, daha sonraki gelişmelerle batı basını aksi iddialarla Osmanlı Devleti’ni suçlamaya devam etmiştir. 

Yapılan araştırma ve soruşturmalar neticesinde, bu hadisenin meydana gelmesinde Hıncak Komitesinin iki senelik bir hazırlık evresinden sonra Yozgat ve çevresinde büyük bir ayaklanma gerçekleştirmek istediği anlaşılmıştır. 

Hadisenin çıkışındaki elebaşı olan kişi Moruk’tur. Sıkı bir takipten sonra ele geçirilerek ifadesi alındığında da bu bilgi teyit edilmiştir.