DEDEM Bozalizade Mülazım Sani Abdulkadir Bey’in Yozgat’tan başlayan Birinci Dünya Savaşı’nda Romanya/Dobruca ile Kafkas İslam Ordusunda Şimali Dağıstan ve Azerbaycan cephelerinde devam eden mücadelesi 5 yıl 5 ay ve 10 gün sürmüştür. Toplam 3922 gün devam eden vatanı için fedakârlıklar ve kahramanlıklarla dolu hayatı, İstiklal Savaşı Batı Cephesi’nde 29 Ağustos 1921 tarihinde Türbe Tepe Muharebelerinde, Horhor sırtlarındaki çatışmalarda, düşmana ait bir top mermisinin göğsüne isabet etmesi neticesinde şehit olması ile son bulmuştur.
Abdulkadir Bey’e, Yozgat’tan, şehit olmadan kısa bir süre önce, oğlu Mehmet’in doğduğu haberi gelir. Bu haberin Binbaşı Refik’in hatıralarında yer almış olabileceği Tabip Albay Ethem Girgin tarafından ifade edilmiştir.
Abdulkadir Bey’in biyografik mirasına ulaşmak kolay olmamıştır. Büyüklerimizin aktardığı bilgileri, arşivlerle ve tarih kitapları ile doğrulatarak bu biyografik mirasa sahip oldum. Noksanlıkları elbette vardır. Ancak imkânların sınırlı olması sebebiyle daha fazla bilgiye ulaşmak mümkün olmamıştır. Tarihî bilgilerdeki noksanlıkları tamamlamak tarihçilerin işidir.
Bu kitabın düzenlenme amacı; ulaşılan bilgilerin gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanması ve Abdulkadir Bey ile onun gibi bu ülkenin bağımsızlığı için can verenlerin, gazilerin unutulmamasıdır. Ayrıca bu biyografik kitabı okuyanların, kendilerini İstiklal Savaşı şehitlerimizin ve gazilerinin yerine koyarak onların 22 gün 22 gece süren; uykusuz, yarı aç yarı tok, ayaklarında postalları parçalanmış, o cepheden bu cepheye koşarken yaşadıklarını hatırlamalarını sağlamaktır. Ülke, istiklali kolay kazanmamıştır. Kan vardır. Gözyaşı vardır. Yokluk vardır. Ancak, “Mevzubahis olan vatansa, gerisi teferruattır.” denilerek kazanılan bu savaşların genç kuşaklara aktarılması önemlidir; anlatılması şehitlerimizin ruhlarını şad edecektir.
Kitap, ayrıca Yozgat’ın 1916 – 1921 yılları arası sosyal yaşantısını yansıtması bakımından da önemlidir.
Abdulkadir Bey gibi kahramanların unutulmaması için Millî Mücadeleye katkıda bulunanların Anadolu şehirlerindeki sokaklara, caddelere, meydanlara isimleri verilmektir. Hatta heykelleri dikilmiştir, dikilmektedir. Umarım bu biyografik kitap sayesinde, Yozgat Valiliğimiz ve Belediyemiz Bozalizade Mülazım Sani Abdulkadir Bey’in unutulmamasını sağlayacak adımları atacaktır.
Şüphesiz Abdulkadir Bey vatanı uğruna eşini, çocuklarını, ailesini, kariyerini, servetini, her şeyini bırakarak cepheden cepheye gece gündüz koşan, kısaca hayatını vatan uğruna hiçe sayan binlerce vatan evladından sadece birisidir. Bu dünyadan göçüp giden, mezarı dahi belli olmayan Bozalizade Mülazim Sani Abdulkadir Bey ancak bu kitap sayesinde unutulmayacaktır, diye düşünüyorum.
Abdulkadir Bey’in destanlaşan, ancak geç kalınsa da yüzyıl sonra ulaştığımız bu biyografik mirası ile torunları ve Yozgatlılar olarak ne kadar gurur duysak azdır. Bu miras çocuklarım, torunlarım, Bozalizadeler ve Yozgatlılar için de gurur kaynağı olacaktır.
Ruhu şad olsun!..